Ondokuzuncu yüzyılda inşa edilmiş eski bir Budist manastırı olan bu tapınak, ilgi çekici renkleri ve kendine özgü mimarisiyle yoldan geçen herkesin dikkatini çekiyor.Tasarımını farklı kılan, mekanın duvarlarını dolduran özenle hazırlanmış renkli gravürler ve tablolardır. Dışarıdan bakıldığında büyük Buda heykeli ile birlikte mekanın geneline dağılmış bazı küçük heykeller bulunurken, içeriden bakıldığında manastır duvarlara yayılmış, Tantrik sanat olarak bilinen Budist veya Sufi kutsal metinlerle ayırt edilmektedir. duvarlara yazılan yazılar ve geometrik şekiller... Bu sanatın tarihi on altıncı ve on üçüncü yüzyıllara kadar uzanıyor.